Göz Tansiyonu Neden Olur Belirtileri Ve Tedavisi (Glokom Nedir )

Glokom (göz tansiyonu) neden olur?

Göz tansiyonu, karasu hastalığı veya glokom, genellikle göz küresini dolduran sıvının basıncının artması nedeni ile görme sinirinde (optik sinir) hasar oluşturan bir hastalıktır. Bazı insanlarda göz içi basınç artışı olmadan da göz tansiyonu gelişebilmektedir. Bu tabloya (Normotansif glokom) yani normal basınçlı glokom denilmektedir.

Sağlıklı gözlerde göz küresini dolduran sıvının düzenli bir şekilde devir daimi sağlanmaktadır. Aköz hümör denilen bu sıvı ön kamara açısından göz dışına boşalır. Glokom durumunda bu sıvının göz dışına akım oranında azalma vardır ve buna bağlı olarak göz içi sıvı basıncında artma görülür. Bu yüksek basınç nedeni ile görme sinirinin göze girdiği noktada hasara ve buna bağlı olarak görme kaybına yol açabilir.

Glokomun toplumda görülme oranı % 2-% 8'dir. Göz tansiyonu tedavi edilmez ise körlük ile sonuçlanabilir. Tüm dünyada körlüğün en sık nedeni glokom dur. Toplumda yaşlı nüfusun artması sonucu göz tansiyonu görülme oranı da artmaktadır. Bu nedenle glokomun erken teşhisi ve tedavisi oldukça önemlidir.

Göz tansiyonu (glokom) nedenleri 

Toplumda bazı risk gruplarında glokom görülme oranı daha yüksektir. Bu risk faktörleri, 40 yaş üzerinde olan bireylerde, akrabalarında glokom hastası olanlarda, yüksek dereceli miyop ya da hipermetrop kişilerde, daha önce göz travmaları geçirmiş olanlarda, şeker hastaları, tiroid hastaları ve hipertansiyon hastalarında göz tansiyonu daha sık görülür.

Ayrıca sigara kullanımı, kortizon içerikli hormon tedavisi alanlar, siyah ırktan olanlar, aşırı stres altındaki insanlar da göz tansiyonu bakımından risk altındadırlar. Bu risk faktörlerinden birini ya da birkaçını taşıyan kişilerin yılda en az bir kez göz muayenesinden geçmeleri gereklidir.

Göz tansiyonu (glokom) tipleri 

Göz tansiyonu farklı tiplerde değerlendirilir.

Tip A glokom : Açık açılı glokom (AAG)'da göz tansiyonunun % 90'ını açık açılı glokom oluşturur. Açık açılı glokom sinsi bir hastalıktır. AAG'da göz dışarıdan tamamen normal görünür. 25 yaşın üzerindeki herkesin yılda bir kez göz tansiyonunu ölçtürmesi gereklidir.

Tip B glokom : Açı kapanması glokomu (AKG)'da göz civarında şiddetli ağrı, kusma, gözde kızarıklık, ışığa bakıldığında ışık etrafında hale şeklinde gök kuşağı renklerinin görülmesi, bulanık görme, sisli görüntü, sabahları baş ağrısı gibi şikayetler ile seyreder.

Tip C glokom : Sekonder (ikincil) glokom, irritis, iridosiklitis gibi göz hastalıklarına bağlı, diyabet, romatizma gibi hastalıklara bağlı olarak gelişir.

Tip D glokom : Konjenital (doğuştan) glokom, iri gözlü bebeklerin bazılarının göz küreleri göz tansiyonu nedeni ile balon gibi şişmiştir ve bu nedenle iri gözlü görünür. İri gözlü, gözleri sulu ve kırmızı olan, ışıktan rahatsız olan, göz bebekleri büyük olan, az yemek yiyen, huzursuz ve sürekli ağlayan bebeklerin en kısa zamanda bir göz doktoruna götürülmeleri önemlidir. Bu tip glokomun tek tedavisi cerrahidir. Doğumsal glokomun erken teşhisi ve tedavisi, en az hasar ile atlatılması için oldukça önemlidir.

Göz tansiyonu (glokom) belirtileri

Glokom sinsi bir hastalıktır ve hiç bir belirti vermeden gözde hasar oluşturur. Glokom başlayan hastalar ilerleyen zamanlarda kenarda kalan cisimleri görememekten şikayet ederler. Baş ağrısı, görmede bulanıklık gibi belirtiler de görülen belirtilerdir. Görme alanındaki ilerleyici darlık görme kaybına kadar gidebilir.

Göz tansiyonu (glokom) teşhisi 

Göz tansiyonu tanısı için göz muayenesinde ilk yapılan işlem göz içi basıncının ölçülmesidir. Bu işlem göze temas etmeden hava üfleyerek hassas ve ağrısız bir şekilde tonometre ile yapılmaktadır. Fakat gereken durumlarda göze temas ederek applanasyon tonometresi ile de yapılabilir.

Göz muayenesi için göz doktoruna baş vuran her hastaya mutlaka göz dibi muayenesi yapılır. Göz dibi muayenesinde biyomikroskop ve özel bir lens yardımı ile optik disk veya görme siniri olarak tanımlanan sinir değerlendirilir.

Göz tansiyonun kesin teşhisi pakimetri denilen (kornea kalınlığının göz içi basınç ölçümüne etkisinin değerlendirilmesi) ve görme alanı incelemesi yapılarak konur. Gereken durumlarda daha ileri tetkik olan görme siniri ve sinir lifi analizi yapan (optik kohorens tomografisi (OKT) glokom teşhisinde kullanılır.

Göz tansiyonu (glokom) tedavisi 

Göz tansiyonu tedavisinde hastalığın tamamen ortadan kaldırılması mümkün değildir. Glokom teşhisi konulan hastaların sürekli tedavisi ile göz içi basınç normal seviyede tutulmaya çalışılır. Glokomlu hastaların genelinde tedavi göz damlaları ile sürdürülür. Göz tansiyonu sorunu olan hastaların 6 ayda bir göz basıncı kontrolüne, yılda bir kez de mutlaka görme alanı kontrolüne gitmeleri gerekmektedir.

Göz tansiyonu olan hastalarda, özellikle genç yaştaki glokomlu hastalarda ilaç tedavisi başarılı olmaz ise cerrahi yöntemler ile tedavi edilmesi gerekebilir. Glokom ameliyatlarında amaç, göz içi sıvısının dışarı akışını sağlayacak geçiş yollarını oluşturmaktır. Glokom tedavisinde cerrahi tedavi çok gerekmedikçe yapılmaz. Çünkü cerrahi tedavinin de komplikasyonları vardır.

Göz tansiyonu (glokom) lazer ile tedavi edilir mi?

Glokom tedavisinde birinci aşama mutlaka damla tedavisidir. Damla tedavisi başarılı olmadığı zaman diğer tedavi yöntemlerine baş vurulur. Lazer tedavisi ile göz içi basıncını düşürme ikinci aşamada uygulanan tedavi yöntemidir. Sinsi seyirli göz tansiyonunda lazer ile tedavinin 2-3 senelik kontrol dönemi vardır. Dolayısı ile lazer ile göz içi basıncı tedavileri bir ara geçiş olarak kullanılır.

Örneğin, hastanın göz tansiyonu yüksektir ve aynı zamanda katarakt sorunu da vardır. Kataraktın olgunlaşmasını beklerken, göz içinde ki basıncı kontrol altında tutmak için ilaç tedavisi ile birlikte lazer tedavisi yardımcı olabilir. Fakat direkt olarak lazer tedavisi ile göz içi basıncını düşürmekte mümkün olabilir. Örneğin dar açılı glokomda YAG lazer tedavisi gözün kurtulmasını sağlar. Fakat bu tip göz tansiyonu çok sık görülmeyen tip göz tansiyonu dur.